26.10.09

Les Fırsats ve La Vita

Bazen beynimizin ne düşündüğünün bile farkında olmadığımız güzide zamanlarımız olur...Öyle güzide zamanlarda bazen (bazen'in de bazeni) ağzınızdan çıkan laf, çıktıktan iki saniye sonra yüzünüze bir şamar nakşeder...fakat heyhat artıkın gari çok geçtir..laf edilmiş, yutkunulmuş, belki bir iki saniye süren ancak bizzat sizin için birkaç yüzyıl süren sessizlik içinde nefes bir yandan tutulmaya çalışılırken bir yandan da puaaaahhh diye ağzınızdan fışkırmak istemekte, yanaklarınız al al olmaktadır...o kadar çok istersiniz ki karşınızdakinin o anda konuşup size bir yanıt vermesini...verse ettiğiniz lafı çevirecek bir fırsatı (evet evet size birkaç saniye önce de verilmiş olan fırsatı) kullanacaksınızdır...uçan sözleri toparlamak için...bu yanlış verilen teknik bir cevap olabilir...yanlış kotarılan bir kavramsal tartışma olabilir, ya da karşıdaki tarafından "yaa demek öyle... bunu senden duyduğuma çok sevindim!! diye kinayeli kinayeli karşılanan bir duygudurumu bildirimi olabilir.

Artık olay olmuştur bitmiştir...Hayatınızdaki çok önemli bir fırsatı ettiğiniz o güzelim sözler nedeniyle kaçırmışsınızdır...Olur böyle şeyler...Ne biliiim mesela iş hayatında bol bol olur...iş arkadaşınıza söylersiniz...ya da onlardan duyarsınız...patrona elbette...iş görüşmelerinde yaparsınız...ya müşteriye ya da olası yeni işvereninize...ya da annenize, babanıza, sevgilinize, kocanıza, karınıza, arkadaşınıza...

Özellikle ayda yılda bir karşınıza çıkan fırsatlarda böyle bir...ihimmmm nasil demek lazım.... halk arasında bir tabir vardır bunun için.... hah buldum "oluş" :) sonrasında, beynimiz bizi durmadan o lafı ettiğimiz ana götürür...çünkü biz yaptığımızın, kaybetmemize sebep olmasını kabul edemeyiz...o ana geri dönüp dönüp bizi haklı çıkartacak birşeyler bulmaya çalışırız...lafı karşımızdakinin aslında anlayamadığı anlamlarda söylemiş olduğumuz konusunda kendimizi ikna etmeye çalışırız...aslında şunu şunu demek istediydim...ya bak valla bak...sen beni yannış annadın...:) işte o zaman kendi kendinize "e be güzelim böyle bir fırsat karşıma bir kere mi çıkmalıydı n'olurdu bi kere daha çıksa bak valla bu sefer iyi etcem" dersiniz...derim...Dön baba dönelim o ana tekrar tekrar....Amanın pek yorar insanı bu durum...

Sonra (epey sonra...:)) dersiniz ki, derim ki...hadi bakalım güzelim evren ben suları akışına bıraktım...akarkene savruldum ettim ama iyi raftingçiyimdir, hadi devam...bakalım önüme daha neler neler gelecek...hepiciğini selamlıyorum gelecek olanların...önceleri inanmadan ama sonra tam inanarak heyecanla ve aşkla dersiniz bunu...En güzeli de herşeyin yeni bir dönüşüme sebep olacağına duyulan inançtır...C'est la vie dediğimiz olay işte budur arkedeşler.



Hiç yorum yok: