5.11.09

I see a red door...and I want...


Sevgili Rolling Stones- Paint it Black...Ne güzel şarkısındır ya...Ne güzeldir o gitar girişi...

Full Metal Jacket'a da ne çok yakışmıştır di mi? Ben film sonu geldiğinde zaten ağlamak isteğiyle yanıp tutuşurken bir de bu şarkı başlar ya...işte o zaman kim tutar seni FUNdy ağla ağla ağla....

Bir katarsistir ağlamak böyle durumlarda benim için...Adeta arınıp, temizlenip, olayın ya da filmin yarattığı o depresif baskıyı üzerinden atıp

"Hıaaaayt seviyom lan ben hayatı, seviyom ben böyle adamları, seviyom ben müziği, seviyom ben filmleri" dedirtir çünkü sana...

Ne bilim bi soundtrack ossun, bi karakterin adeta senin söyleyeceklerini söylemesi ossun...böyle araçlar olmasa filmlerde o ağlama duygusu böğründe kalır ve o zaman bir "amanın ben nerdeyim" moduna girersin...

Bakınız Dancer in the Dark...Yani o film adamı alır ve şapşal eder...ve şapşal olmakla kalırsın...bu bir şaka mı yoksa ne modunda...Ben hatırlıyorum o filmi seyrettikten sonra şöyle bir gün falan kendime gelemediydim... Şimdi aklıma gelenler arasında bi de Haneke-Funny Games filmi öyledir benim için...

Neyse nereden nereye geldik...iyi ki geldik...hoşgeldik...

Hiç yorum yok: