25.3.10

Tevfik II

Birden yağmur yağmaya başladı. Öyle hızlı ve çok yağıyordu ki
bir dam altına kaçana kadar sırımsıklam olmuştu bile . Kasketini
çıkardı, salladı...şıpır şıpır suların akışını izledi.
"Ulan Tevfik dedi, ne işim var benim köy meydanında? Üstelik bu köylü
kılığında?"
O sırada arkadan O'nun seslendiğini duydu.
-Nevzaaaat...Nevzaaat...Ayağım burkuldu. Nevzat diyorum.
Nevzat koşa koşa gitti kadına doğru. Traktörün yanında yerde
çamura bulanmış, acı içinde kıvranıyordu.
- Dur Selma dur, ayağını kıpırdatma
- Çok acıyor...çok acıyor. Kadın bir yandan ağlıyor bir yandan söyleniyordu.
- Hep senin yüzünden Nevzat. Ben buraya gelmek istemiyordum
en başından beri... bunu biliyorsun. Bana bu sefer son demiştin.
Kadını daha fazla dinlemeden kucağına aldı, zorlukla traktöre tırmandı. Onu oturttu ve
kendisi de direksiyonun başına geçerek, doğruca sağlık ocağına gitti.

"Hımmm şimdi ne olacak dersin?" diye kendi kendine düşündü Tevfik. Sence sağlık ocağında bir doktor olsun mu? Yoksa orada da kimse olmasın ve Selma Nevzatın başının etini mi yesin? Güldü Tevfik. "Nevzat ve Selma....Hımmmm...Romeo ve Juliet gibi mi yoksa Tahir ile Zühre mi? Oğlum Nevzat senden de bir Romeo olur ki... "

"Allahım madem bir hikaye kahramanı olacaktım, neden Tevfik gibi bir adamın
kahramanı oldum ki? Virgülü bilmez, noktayı bilmez. Espriden anlamaz. Peeeeh". Bu düşünceler içindeyken sağlık memuru geldi:

- Bu iş burada olmaz Nevzat abi, Kastamonu Merkeze gitmeniz lazım dedi.
Ben Selma ablaya ağrı kesici verdim. Kastamonuya kadar tutar onu.
- Kastamonuya otobüs var mıydı bu saatte?
- Abi yok...Muhtardan rica edeceksin, götürecek sizi.
- Hah iyi geldi aklına. Telefon çalışıyor mu, bir muhtarı arasam?
- Alo Muhtar Emmi. Ben Nevzat....İyilik sağlık da bizim Selmanın
ayağı kırılmış da, onu bir Kastamonu'ya götürmem gerekiyor acil. Rica etsek...?
Muhtar birşeyler söyledi. Nevzat onu dinliyordu.
- Ha öyle mi? Anladım. Peki muhtar emmi. Hemen çıkacak mı senin misafirin
yola? Eh pek iyi denk geldi. Zahmet olacak ama bizi de bırakıverir Devlet Hastanesine.
İsmi neydi misafir beyin? Efendim? Tev-Tev-Tevfik mi?
Ahizeyi elinden bıraktı.

SON

Hiç yorum yok: