11.9.09

Babama Mektup

Sevgili Babam

N'aber babam? N'apiyorsun?

Seni bugünlerde pekçok özlüyorum...iki haftadır yanına gelemedim ya belki ondandır diye düşünüyorum.

Sen gittin gideli biz bir alem olduk babam...

Ablam dukkanini yenilemeye karar verdi..Hani senin hep “kızım bak buranın kirası çok yüksek gel şu yandaki dükkana geç” diyordun o da “aman baba” diyordu ya...işte şimdi yandaki dükkana geçmeye karar verdi ve dükkanını taşıyor...Yünler her bir yanda...Ama senin dediğin herşey de bir keramet vardı ya eminim bu da onun en yüksek hayrına oluyor.

Sevgili abim sen giderken senin başındaydı ya... “babama son müdahele yapabilirdim, onu yoğun bakıma götürebilirdim” diyerek kendisini üzüyor...çok üzülüyor...söyle ona yapabileceği yoktu...sen gitmeye karar vermiştin zaten.

Anneciğim ise belinden çekiyor bu aralar. Sabahları bana kahvaltıya geliyor arada. Sohbet ediyoruz güzel güzel...Tibetimin acillik telefonu dediği sitenin dahili telefonundan konuşup duruyoruz. Duygularını çözemediğim tek kişi o şu anda...Hep anne modunda hep "ah yavrum ben iyiyim, sen merak etme" durumunda.

Ben ise bildiğin gibiyim babam. Sen gittikten sonra üç hafta Adapazarına gittik. O güzelim bahçeli güzelim evimizde senin yakınında olduğunu bilmek yüreğimizi rahatlattı. Tibet o bahçeye bayılıyor...Cüce ev diyor oraya...Ne güzel de yaptırmışssın babam o prefabrike evi. Heryerde sen kokuyorsun o evde.

Hani sen ve ben çok konuşmazdık biliyosun ama içimde ne büyük bir yerin varmış babam. Yüzünü özledim.

Geçen gün markete alışverişe giderken aynı senin gibi başına şapka geçirmiş, senin açık kahverengi gömleğinden giymiş bir amca gördüm...Seni andım...Her gidişinde elinde bir torbayla gelirdin o marketten...O yaşta bile babam gidip gazeteni alırdın sabahları...

Gittiğin yerde mutlu ol babam. Senden sonra ölümle ilgili okudum birşeyler. En çok Lao Tzu’nun yazdıkları hoşuma gitti. Demiş ki “ nasıl doğum konusunda doğaya güveniyorsak ölüm konusunda da doğaya güveniyorum. Başkaca birşey söylemeye de gerek yoktur. “

Hiç yorum yok: