Otelde oğlumun özlemi ile otururken yemeğe inmeye karar verdim...Güzelce yemeğimi yerken yan masaya bir beyefendi geldi. Konuşmalarından onun da benim durumumda olduğunu anladım...Sohbet etmeye başladık kendisi ile. 60 yaşlarında gerçekten çok kibar bir beyefendi olan bu kişi, hemen gene büyük bir kibarlıkla bana kartını verdi...Baktım, tanıdık bildik büyük şirketlerden birisinin yönetim kurulu başkanı yazıyor kartında...Kimindi bu şirket diye sordum beyefendiye...."bizim" demez mi..." öhööö, öhöööö, yohannes...." derken ben içimden aynı zamanda şu sektördeyiz deyip gene çok bildiğimiz bir başka şirketi daha söyledi... O da bizim ailemizin demez mi? vay vay vay vaaaay...
Sayın seyirciler bakın sizi bilemem ama beni zenginlikte 100milyon defa cebinden çıkarabilecek olan bu kişi o yaşında istanbuldan buralara gelip gidiyor, tam hızla çalışmaya devam ediyor...takdire şayan bir davranış olduğunu düşünüyorum. Biliyorsunuz biz Türkiye'de öyle şeylere çok alışık değiliz...Bir de kibarlığı ve alçakgönüllülüğü (ay kaç lü olacak burada yahu?) gerçekten dillere destandı.
Çalışkan ve kibar insanlara selam olsun arkadaşlarım. Bu da böyle bir anımdır....:)))
Gözüm sürekli camda ve elimdeki THY kalkış-iniş bilgisini veren iphone uygulamasında...kar yağmaya devam ediyor mu...İstanbul-Bakü uçuşları başladı mı...:)
NOT: Yan tarafta Bakü'nün zengin sanat dünyasından doğmuş Jazz müzisyeni Aziza Mustafa Zadeh'nin nefis bir yorumunu bulacaksınız. Mutlaka dinleyin...Ben Aziza ile yıllar önce sevgili ilk patronum sayesinde tanışmıştım. Her ne kadar iki yıldır albüm çıkartmamış olsa da bence Azizanin bugüne kadar çıkarttıkları kulaklar için bayram, gönüllerimiz için de festivaldir :) Nasil ama? Aziza bir aralar çok sık gelirdi İstanbula...Ne zamandır göremiyoruz onu...Her ihtimale karşı Aziza performansına buraya tıklayarak da ulaşabilirsiniz....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder